İş mailinde emoji kullanılır mı?

2020 Pazarlama Temel Barometresi Samimiyet

Forbes’te Kimberly Whitler’in “Küçük İşletmeleri Etkileyen 7 Büyük Pazarlama Trendi” başlıklı yazısını okurken aklıma bizi 2020’de nelerin beklediği geldi. Uzun zamandır bildiğimiz gibi“samimiyet” global arenada da aranan kan olmaya devam ederken,Türkiye özelinde ise bulunması güç bir madene dönüştüğünü ayrımsadım. Özellikle ülkemizde markalar sadece büyüklüklerine vurgu yapıyorlar müşteriye dokunmayı, onlarla empati yapmayı unutuyorlardı. İşte Whitler bunun 2020'de değişeceğini söylüyor. 

Bu noktada Whitler’in derlediği kehanetlere bakacak olursak  2020'de pazarlama başarısının, eskiye öykünmekten, samimiyetten devasa olmak yerine minimalist olmaktan geçtiğinin altını çiziyor. Bu bağlamda 2020’de ana cadde dükkanlarına tekrar bir dönüş olacağı ön görüsüyle başlayan yazı, teknolojik olarak zirveye tırmanan dünyanın bu sene biraz mola vereceğine değinerek güçlü ilişkilerin, kişiselleştirmenin iş dünyasında anahtar parametreler olacağını vurguluyor. Elbette bunun Türkiye yansıması da olacaktır ancak global fikri yerelleştirirken düşülen hatalardan sıyrılmazsak tüketici de bize karikatürde olduğu gibi farklı tepkiler verebilir :)

Bu küçük uyarıdan sonra konumuza dönecek olursak, yazı genel anlamda 2020'nin küçük işletmelerin revaçta olacağından, devasa şirketler, milyonlara hitap eden ünlüler yerine daha yerel ölçekli işletme ve etkileyicilerin yılı olacağından bahsediyor.  Diğer bir deyişle mega, ultra mega, hiper gibi tabirlerin artık çalışmadığını, samimi, küçük söylem ve icraatların değer göreceğini söylüyor. Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Yazıyı okurken Demand Gen’in tepe yöneticisi olan Cory Treffiletti’nin big data konusunda verdiği beyanat dikkatimi çekti. Treffiletti bu yıl pazarlamacıların verilere daha az, harika hikâye anlatımına ise daha fazla güveneceklerini söylüyor.

Yani doğru ve samimi hikâye kazanacak diyor. Hep söylediğimiz gibi insana dokunan markaların kazanacağını söylüyor. Bu noktada big data öneminden bir şey kaybetmiyor. Aksine daha çok önem kazanıyor. Çünkü big data doğru okuyan birine müşterinin isteklerini fısıldayacağı gibi markanızın konumlandırması hakkında da ciddi ip uçları verecektir. Sadece bu yıl metrik söylemler önemini yitirecek gibi görünüyor. Yani insanların bir markayı tercih etmesi bu yıldan itibaren topluluklara bağlı değil. Özetle moda olan, münferit olarak müşteriye hitap eden, kişiselleştirilebilen marka ve söylemler olacak.

Yani müşteri datanız size Türkiye’de salyangoz satışının olmayacağını söylese bile siz küçük satış kanalları kullanarak ve yarattığını sinerjiyi doğru hikaye ile destekleyerek bu pazarda kendinize yer bulabileceksiniz. Tabii her hikaye sizi doğru yere çekecek diye bir gerçeklik maalesef bulunmuyor. Dolayısıyla pazarlama profesyonelleri artık masa başından kalkıp müşteriyi dinlemeli, sahada ne olup bittiğini an be an yaşamalı ve hikayeyi değerli kılacak önemli ayraçları tıpkı bir madenci gibi hayatın içinden çıkarmalılar. Bu noktadan hareketle geleceğimizi bilmek, yaptığımız çalışmanın birkaç adım ötesini görebilmek için teknolojiden elbette yararlanmaya devam edeceğiz ancak 2020 yılı trendinin öncelikle plaza insanı olan pazarlamacıların giyinip kuşanıp hikaye çıkartmak üzere madene inmesı gerekiyor diyebiliriz. Elbette bunu yıllardır yapan önemli şirket ve kişiler var ama 2020 herkes için bir milat olacak gibi duruyor. 

Aksi halde; her iki karikatürde de görüldüğü gibi hikayeler doğru olmasına rağmen insana dokunmaktan hayli uzak kalıyor. Sonucu ise patron “Bitirdiniz lan koca şirketi” diyerek dile getiriyor.