İş mailinde emoji kullanılır mı?
İş hayatında yüz yüze iletişimi neredeyse sıfıra indirdik.
Artık işlerimizi sanal asistanlarımızla çözüyor, sanal ortamlardan
haberleşiyoruz. Elimizdeki kaynak bu olunca biz iletişim danışmanlarına düşen
de firmalara bu iletişim aletlerini en etkili şekilde kullanılmasını söylemek
oluyor. Yani maillerinizi etkili yazmak için akıcı bir metinle, olabildiğince
kısa olarak derdimizi anlatmamız gerektiğini iletiyoruz. Tabii burada formal
dil kullanımı da öne çıkıyor. Kimine göre; Türkçeyi katlederek “yapıyor olmak”
fiiliyle kurulan cümleler son derece formalken, kimine göre de beyli bayanlı,
sizli bizli araya İngilizce kelimeler serpiştirilmiş metinler son derece formal
görünüyor. Elbette burada Türkçe’nin geleceğini ve nasıl mail atılması
gerektiğini tartışmayacağım. Ancak geçenlerde gördüğüm bir blogta yer alan
söyleşide iş maillerinde emoji (TDK henüz alternatif Türkçe bir kelime
üretmedi) kullanımının olumlu sonuç yarattığı belirtiliyordu.
Amerika’da iletişim üzerine konuşmalarıyla bilinen Dr. Nick
Morgan da yazışmalar ve maillerde emoji kullanımının iletişimi güçlendirdiğini
savunuyor. Morgan’a göre yazışmanın içine yerleştirilecek bir göz kırpma
emojisi ya da gülümseme emojisi sıkıcı bir iş mailini rutinden çıkartıyor ve
kişisel bir yazışma haline getiriyor. Bu da beraberinde müşterinizle ya da iş
arkadaşlarınızla aranızda daha sıcak bir bağ kurulmasını sağlıyor. Samimi bir
dille hazırlanan metnin inandırıcılık seviyesinin de artacağını savunan Dr.
Nick Morgan, “tüm yazılı metinler ve e – posta gönderimi düşündüğümüz kadar iyi
çalışmıyor. Ancak kişiselleştirilmiş deneyimler her zaman daha etkili sonuçlar
veriyor. Bu noktada metnin soğukluğunu kırmak için mailin muhatabına göz
kırpabilirsiniz bu sizin onun omzuna dokunmanızla aynı anlama gelecektir”
diyor.
Hepimizin kabul ettiği üzere yazılı tüm iletişim metotları
empatiden yoksun kalıyor. Kimden gelirse gelsin bir maili okurken bilgisayarın
soğukluğunu tüm yazıda hissediyoruz. Dolayısıyla işin içine ne kadar insan
dokunuşu katarsak yazımızın başarı şansı o kadar artıyor.
Birçok iletişimcinin buluşma noktası olan iletişimde samimiyet
ne ölçüde olmalı?
İletişimde ne kadar samimiyet o kadar iyi geri bildirim
diyemiyoruz maalesef. Örneğin genel müdür ya da patronunuzdan izin
isteyeceğiniz zaman mailinizin sonuna koyacağınız bir gülen yüz emojisi
şansınızı artırabilir. Ancak zam isteme ya da istifa konusunda hazırlayacağınız
bir yazının sonuna gülen yüz ya da göz kırpma emojisi koyduğunuzu düşünün…
Bu örneği hayatın birçok anına yansıtabilirsiniz.
Dolayısıyla samimiyetin de bir kararı bir ölçüsü olmalı. Yiğit Özgür’ün
aşağıdaki karikatürü ise olaya müşteri işyeri sahibi perspektifinden bakmamızı
sağlıyor.
Gülmece olarak hazırlanan karikatürde samimiyet rahatlık ve
argoyla, samimiyetsizlik ise nezaketle eşleştirilmiş. Fazla nazik satıcıyı
samimi bulmayan müşteri biraz da kazıklanma korkusuyla argo konuşan ve lakayt
davranan esnafa yöneliyor. Elbette güldürme amaçlı abartı kullanılan bu
karikatür birebir gerçeği yansıtmıyor ancak hiç haklılık payı da yok değil.
Özellikle müşteri iletişiminde ölçülü samimiyet (küçük emoji
kullanımları, kararında yapılan espriler)
sizi rakiplerinizden ayrıştıracaktır. Müşteri sadakatine etkisini
bilmiyorum ama günün sonunda akılda kalıcılığı artıracağınız kesin J
Yorumlar