İletişimin yeni formu


İletişim fakültelerinin ilk dersi Shannon ve Weaver iletişim modelidir. Modele göre mesaj bir kaynaktan çıkarak bir araç marifetiyle alıcıya ulaştırılır. Örneğin Arkadaşım bana telefonda merhaba dediğinde; selamlama mesajı kaynaktan yani arkadaşımdan telefon marifetiyle alıcıya yani bana ulaştırılır. Çok basit, temel hatta en ilkel iletişim modeli olmasına rağmen zamandan bağımsız olması nedeniyle bu model halen öğretilir ve öğrenilir. (tabii akademik olarak model bu basitlikte incelenmez, kitle iletişimi açısından çok mühim bir modeldir) İlerleyen dönemlerde bu modelde eksiklik olduğu görülerek modele bir de gürültü kaynağı eklenmiştir. Gürültü, parazit olarak da adlandırabileceğimiz bu durum mesajın kaynaktan alıcıya giderken yolda uğrayacağı erozyonu anlatmaktadır. Yani arkadaşım bana telefonda merhaba dediğinde ben kalabalık bir ortamda olabilirim ve merhabasını gürültü nedeniyle duyamayabilirim. Öte yandan gürültü her zaman fiziksel olmak durumunda değildir. Yani bir günde ortalama 3.000 ile 6.000 farklı mesaja maruz kaldığımızı düşünürsek, arkadaşımın telefonda ilettiği tüm mesajları muhtemelen akşam unutmuş olacağım. Dolayısıyla arkadaşımın mesajı gürültüye maruz kalmış olacak diyebiliriz. 

Kendi adıma iki matematikçinin çizdiği bu iletişim haritasına özellikle kitle iletişiminde çok önemli bir ekleme daha gerektiği görüşündeyim. Özellikle dijitalleşmenin kendi devrimini tamamlayıp, evriminin adımlarını serileştirdiği günümüzde interaktiflik gözden kaçırılmaması gereken bir olgu olarak ön plana çıkıyor.  Yani söylemek istediğim; günümüz iletişim danışmanları mesaj setlerini yaratırken oluşturdukları mesajların kitleler üzerinde yaratacağı etki kadar eş zamanlı gelecek tepkiyi de hesaba katmak zorundalar.

Daha somut bir örnek verecek olursak. Eskiden mesajımızı bir etkileyiciye verdirdiğimizde çok yüksek katma değer alıyorduk. Örneğin sevdiğimiz bir gazeteci yeni çıkan bir pop şarkıcısını övdüğünde ya da yediği bir gofreti yazdığında bu geniş kitlelerce kabul görüyor, Shannon ve Weaver’in korktuğu gürültüye maruz kalmıyor iletişim hedefimizi 12’den vurmuş oluyorduk. Oysa bugün aynı gazeteci ya da fenomen bir blogger aynı eylemde bulunduğunda internette bunu deneyimleyen insanlar eş zamanlı olarak yorumlarını yazarak verilmek istenen mesajın etkisini sıfır noktasına kadar düşürebiliyorlar.

Öte yandan dijitalleşmenin bir diğer getirisi olan hızlı yaşam nedeniyle; bugün geniş kitlelerce kabul gören birisi yapacağı en ufak hatada marka değeri ve mesajınıza ciddi zararlar verebiliyor. Hatırlarsınız Süper Kupa finalinde Liverpool ile Chelsea takımları İstanbul’da karşı karşıya gelmişti. Tüm Avrupa’nın hatta dünyanın gözünün üstüne olduğu bu maç için iletişim fırsatını kaçırmak istemeyen firmalarda yapacakları iletişimi aylar öncesinden tasarlamaya başladılar. Tabii bir çoğu için öne çıkan model maça bir fenomen götürerek maç boyunca ve sonrasın markalarının bol bol konuşulmasını sağlamaktı. Adını tekrar gündeme getirmeyelim ama bir marka da Ali Abdüsselam Yılmaz’ı yani namı diğer Delimi Ne’yi maça götürmüştü. İlgi çekerek youtube takipçi sayısını artırmayı amaçlayan (sonrasında ne kadar reddetse de aksi pek akla yatkın gelmiyor) Yılmaz dev mücadelenin 14. dakikasında sahaya daldı ve olanlar oldu. Hem marka hem de kendisi bir anda bir krizin içinde kaldılar. Maç esnasında ve sonrasında Yılmaz tarafından paylaşılacak ve iletişim danışmanları tarafından özenle hazırlanan mesajlar çöp olduğu gibi Yılmaz’ın açıklamaları krizi iyice derinleştirdi.



Bu hadise 90'lardan önce olsa, birkaç gazetede kibrit kutusu kadar yer alacak, iletişim ajanslarının müdahalesiyle Yılmaz’ın bir markanın davetlisi olarak maça geldiği asla öğrenilmeyecek ve konu bırakın krizi gündemde bile kendine yer bulamayacaktı. Ancak günümüzde sosyal medya nedeniyle / sayesinde yaşanan olay hızla yayıldı. Kriz, Yılmaz henüz sahaya adımını attığı ilk saniyede zirveye tırmandı.

Özetle artık eski modellerde olduğu gibi tek taraflı iletişim modelleri tarihte kaldı. Artık mesajımızı alıcılara iletirken mutlak suretle alıcıda yaratacağı etki kadar alıcının göstereceği reaksiyonu da hesaba katmalıyız. 

Yorumlar

Blog27999 dedi ki…
If you're trying hard to lose kilograms then you certainly have to jump on this brand new custom keto meal plan.

To create this keto diet, certified nutritionists, fitness trainers, and top chefs have joined together to produce keto meal plans that are useful, convenient, money-efficient, and delicious.

From their first launch in January 2019, thousands of clients have already transformed their body and well-being with the benefits a smart keto meal plan can provide.

Speaking of benefits; clicking this link, you'll discover 8 scientifically-certified ones provided by the keto meal plan.
Blogger dedi ki…
Let me tell you something...

What I'm going to tell you might sound really creepy, and maybe even kind of "supernatural"

WHAT if you could simply push "Play" and listen to a short, "musical tone"...

And miraculously bring MORE MONEY into your life??

And I'm talking about thousands... even MILLIONS of DOLLARS!

Sound too EASY?? Think it couldn't possibly be REAL?!?

Well, Let me tell you the news.

Sometimes the most magical blessings in life are the SIMPLEST!

Honestly, I will PROVE it to you by letting you PLAY a REAL "miracle wealth building tone" I've synthesized...

You simply press "Play" and you will start having more money come into your life. it starts right away.

CLICK here NOW to experience this mysterious "Miracle Money Tone" as my gift to you!

Bu blogdaki popüler yayınlar

İş mailinde emoji kullanılır mı?

Siyasal İletişimde Temel Stratejiler